Sizlerde günlük hayatta yararlanmış olduğunuz pratik bilgileri bizlerle ve sitemizi takip eden yüzbinler ile paylaşmak isterseniz bize iletmeniz yeterli.

yasamkolayligi@gmail.com

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Kadınların ruh halini anlamak için yeni yöntem!

Çantanın taşınma şekli, kadının kişiliği ve ruh hali hakkında ipucu veriyor.
İngiliz vücut dili uzmanı Patti Wood, hangi taşıma şeklinin neye işaret ettiğini anlattı.

KOLDA: Daha çok ünlülerin tercihi. Kendini üstün görenler çantasını bu şekilde taşıyor. 

ELDE-OMUZDA: Birden fazla çanta kişinin yorgun olduğunu, zor bir dönem geçirdiğini gösteriyor.

OMUZDA: Kıyafetlerini ya da dış görünüşünü saklamak ister. Özgüven eksikliğinin göstergesi.

PORTFÖY: Çantayı sıkı sıkı tutanlar çekingen, kendini savunma ihtiyacı hisseden insanlardır. 

KOLUN ALTINDA: Çantadan çok içindekilere önem verir. Bunlar hedefe odaklı kişilerdir.

Bu mesajlar ilişkiyi bitiriyor!

Bütün sevimliliğiniz ve iyi niyetinizle ona yazdığınız satırlar aynı etkiyi yaratmayabilir...Bu mesajları ona asla göndermeyin!
Erkeklerin ve kadınların farklı düşünce tarzları, beklentileri ve romantizm anlayışları cep telefonu mesajlarına da yansıyor.

Bir ilişki sitesinin açtığı konu başlığına okuyucuların yazdıkları onları en çok sinirlendiren telefon mesajlarını açıkça -ve en komik haliyle- gösteriyor.

*Ona uzun bir mesaj çekmişsinizdir ve size kısacık, hatta tek kelimeli bir cevap vermiştir. Daha sonra asıl bomba gelir:

"Sana uzun bir mesaj yazdım ve cevabın bu mu?"

İşte buna deliriyorlar.

*Romantizm niyetiyle eski mesajlarınıza göz atarsınız ve dikkatinizi bir şey çıkar. Sonra bunu ona yazarsınız ve sonuç fiyasko olur:

"Eski mesajlara bakıyorum da, ben sana daha fazla mesaj göndermişim."

Bir erkek için bu hiçbir şeyin kanıtı değildir, dikkat!

*Aradığınızda telefonu meşgulse yanlış anlaşılmalara izin vermemek için küçük bir hatırlatma yapmak istersiniz ama...



"Seni aradım, telefonun meşguldü."



Evet, telefonunun meşgul olduğunu o da biliyor! Uygun olduğunda sizi arayacaktır. Bu mesaj onlar için gereksiz ve sinir bozucudur.

*Onu düşünürken bir anda hüzünlenebilirsiniz, aniden aklınıza geçmiş bir sorun gelebilir! Bunu onunla paylaşmak istiyorsunuz, değil mi?



"Hep ben sana romantik iyi geceler mesajları gönderiyorum, neden sen de yazmıyorsun? İçinden mi gelmiyor?"



O bu mesajı gördükten sonra içinden telefonu fırlatmak geliyor, emin olabilirsiniz!

*Mesaj çekmek telefonla konuşmaktan daha kolay, bazen de daha ekonomik gelebilir. Ama uzun uzun planlarınızı anlattığınız mesajlara aynı şekilde karşılık almak zorunda değilsiniz.



"Ben sabah okula geldim. Ders boş olunca arkadaşlarla kahve içtik. Alışverişe çıkacağız. Son derse girmek de istemiyorum. Sen neler yapıyorsun?"



"İyiyim hayatım çalışıyorum."



"Bu kadar mı?"



"..."



O mesajı asla göndermeyin!

*Heyecanla ona anlattığınız şeylerde kaç tane ifade kullanıyorsunuz? Gülücükler, şaşkın yüzler, gözyaşları... O bundan pek hoşlanmıyor olabilir.



"Yolladığın mesajda hiç ifade kullanmamıştın. Bir şey mi oldu, bana mı kızdın? Yoksa canın mı sıkkın?"



Bu mesajdan itibaren, evet, canı sıkkın olacaktır!

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Alyans Neden Herkezde Aynı Parmağa Takılır?

Herhengi bir yüzüğü istediğimiz parmağımıza takarken , evlilik yüzüğü olan alyansı hepimiz aynı şekilde yüzük parmağımıza takarız. Evlenen çiftlerin alyans takması çok eski geleneklerden birirdir. Bu geleneğin çıkış yeri ise Msır’dır. Evlilik yüzüğünü ilk defa eski Mısır kraliçesi Nefertitit takmıştır. Alyansın takıldığı parmaktan direkt kalbe giden bir damar geçmektedir. Diğer parmakların hiçbirinde olmayan bu damar alyansın bu parmağa talkılmasının sebebidir. Nefertiti evlilik yüzüğünü bu parmağına takarak eşine kalbine giden yolun onun tarafından bağlandığını göstermek istemiştir. Bugün bile hala alyansın aynı parmağa takılmasının nedeni eşlerin birbirine bağlılıklarını bu şekilde göstermeleridir.

11 Nisan 2015 Cumartesi

Kadın Aşık Olduğunu Nasıl Belli Eder?

Kadınlar aşık olduklarını direkt söylemek yerine jest ve mimimkleriyle ifade ederler. Erkek, bir kadını iyi bir şekilde çözümlediği zaman kadının aşkından emin olabilir. Kadının aşık olup olmadığını fizyolojik değişikliklerinden ve davranışlarından anlayabilirsiniz.
  • Aşık olan birey otomatikman heyecanlanır.
  • Kalp atım sayısı ve hızı artar.
  • Mide fonksiyonları artar. Çoğu zaman mide ağrıları gözükür.
  • Göz bebekleri büyür.
  • Yanakları kızarır.
  • Vücudu, özellikle elleri terler.
Aşık olan bir kadın bunu dışarıya nasıl belli eder, nasıl yansıtır?
  • Genel olarak bir kadın aşık olduğunu hemen dışa vurmak istemez. Bu aşktan ve duygularından emin olmak için zamana ihtiyaç duyar. O yüzden bir kadın erkeğin yanında ilk zamanlarda çok fazla dalıyor ve düşünüyor olabilir. Kadın kendi kafasında erkeği ve erkeğe olan aşkını tartıyordur.
  • Erkeğe olan ilgisi ve aşkı onu daha çok meraklı birisi yapar. Erkek ile ilgili her şeyi bilmek ve kafasındaki soru işaretlerini yok etmek ister. 
  • Birçok kadın erkeğe aşık olduğunu temas sayısını arttırarak belli eder. Bu içsel  bir dürtüdür. Aşık olduğu insana daha yakın  daha samimi olmak ister.
  • Kadın aşık olduğu adamın yanında çocuklaşır. Bazı hareketlerini ve tavırlarını kontrol edemez. Çocuklaşmasının sebebi ilgisini üstüne çekmek istemesidir. Kendi içindeki masum sevgiyi çocuk masumluğuyla dışarıya vurmaya çalışır.
  • Aşık olan kadın sevdiği adamı olur olmaz kişilerden kıskanabilir. Bu durumu pek belli etmek istemeyen kadın çoğunlukla içine atar. Kadın kıskançlığını ne kadar saklasa da iyi bir gözlemci iseniz bunu kolay fark edebilirsiniz.
  • Çoğu kadın duygularını dışa vurmayı, aşık olduğunu belli etmek istemez. Bunun sebebi duygularının karşılıksız olmasından korkmasıdır. Kadın duygularını dışa vurmak istemediği için anlaşılmasından da korkar. Bu nedenle ters politika izler. Yani umrunda olan birisine umrunda değilmiş gibi davranır.
  • Her kadın zoru oynamayı sever. Her kadın gizemli ve anlaşılmaz olmayı sever. Bunlar aslında kadının hayatı ve aşkı bir oyun gibi oynama tarzlarıdır. O yüzden erkek kadının oyununda kadını şaşırtmalı ve oyunu en iyi şekilde oynayıp kadından asıl cevabı almalıdır. 
Sözel olarak onaylanmayan hiçbir aşk belirtisi kadının gerçekten aşık olduğunu kanıtlamaz. Kadının aşkından emin olmak için en güzel yol onu alıp karşına gayet açık ve dürüst bir şekilde konuşmaktır. Samimiyetinize ve dürüstlüğünüze inanan kadın da sizin karşınızda duygularını ifade etmekten korkmaz.

Eşinizle Nasıl Daha Mutlu Olursunuz?

Her evlilik maalesef iyi gitmiyor ve boşanmaların, ayrılıkların sıklaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Ancak bu durumu düzeltmek çok da zor değil. Eşinizle daha mutlu bir ilişki yaşamak için sadece bazı noktalara dikkat edeceksiniz. O noktalar neler mi?
Evliliğin ya da herhangi bir ilişkinin en temel kuralı, karşınızdaki insana saygıdır. Kadın ya da erkek, eşinize saygı gösteremediğiniz an ilişkinizi sürdüremezsiniz. Bu şartlar altında, mutluluğunuza da gölge düşecektir. Ancak eşinize olan saygınızı her daim koruduğunuz düşünüldüğünde, önünüze çıkan tüm engelleri de birlikte aştığınızı göreceksiniz.
Eşiniz ile daha mutlu bir ilişki sürdürmek için bir diğer koşul, birbirlerinizin özgürlüklerini kısıtlamamaktır. Genel olarak doğu toplumlarında bu yanlış çok yapılır, özellikle de ataerkil aile yapılarında kadının özgürlükleri "gelenekler ve mahalle baskısı" adı altında kısıtlanır. İçine kapanan kadınlar ise mutsuzlaşıp agresifleşirler. Bu nedenle, ilişkide iki tarafın da birey olduğu unutulmamalıdır.
Mutlu ilişkilerin bir başka özelliği ise, ilişkinin monotonluktan kurtulması ile eşinizin ve sizin rahatlığınızın sağlanmasıdır. Örneğin, sürekli olarak evde yemek yemek yerine, arada bir güzel bir mekanda hoş bir akşam yemeği yenilebilir. Bunun yanında, havanın güzel olduğu bir hafta sonu, güneşli balkonunuzda veya doğal bir açık hava ortamında baş başa zaman geçirebilirsiniz.
Sizin ve eşinizin evliliğiniz süresince olan mutluluğu, tüm bu sayılan faktörlerle ilgili iken, gerçekten ve kalpten sevginizi hissetmek ve hissettirmek ise mutluluğun anahtarıdır. Her şey geç olup zaman çok ilerlemeden, her anı mutlulukla yaşayın.

9 Nisan 2015 Perşembe

Hamilelik Testi Ne Zaman Yapılmalıdır?

Bebek sahibi olmak isteyen anne adayları, hamile olduklarını öğrenebilmek için oldukça sabırsızlanırlar. Bunun için en sık kullanılan yöntem, eczanelerde ve marketlerde satılan hamilelik test çubuklarının kullanılmasıdır. Bu test çubuklarının kullanılması ile hamilelik olup olmadığı pratik bir şekilde anlaşılabilir. Ancak hamilelik testlerinin sonuç vermesi için belirli bir süre beklenmesi gerekir.
Yumurtanın döllenmesinden sonra gelişen embriyo, yaklaşık 5-6 gün kadar sonra rahimin iç yatağına tutunur. Bu tutunma ile birlikte ebriyonun çevresindeki hücrelerden beta-HCG (human chorionic gonadotropin) adlı bir hormon salgılanmaya başlar. Salgılanan bu hormonun kandaki miktarı sürekli artar. Kanda sürekli olarak artan beta-HCG hormonu, bir süre sonra idrarda da görülmeye başlar. Hamilelik testleri ise idrardaki bu hormonu saptamaya yararlar.
Hamilelik Testi Ne Zaman Yapılmalıdır?
Hamilelik testinin kullanılması test çubuğunun bölmesine idrar örneği koyulması şeklinde olur. Eğer idrardaki beta-HCG oranı 25 mIU /ml değerinin üzerinde ise test çubuğunun üzerindeki kontrol çizgisinin yanındaki alanda bir çizgi daha belirginleşir. Bu, idrardaki beta-HCG oranının hamilelik değerlerinde olduğunu gösterir.
Ancak bu testin yapılması için çok erken davranılmaması gerekir. Çünkü hamileliğin habercisi olan beta-HCG hormonunun idrarda görülmesi genellikle döllenmeden sonraki 12. ila 19. günler arasında gerçekleşmektedir. Bu süre yaklaşık olarak bir sonraki adet döngüsünün başlangıcına denk gelmektedir. Bu sebeple hamilelik testinin yeni adet döngüsünden birkaç gün önce uygulanması daha doğrudur. Test sonucunun negatif çıktığı durumlarda ise test sonraki günlerde tekrarlanmalı ve adette gecikme olursa, testte hamilelik çıkmasa bile kan testi yaptırmak için doktora başvurulmalıdır.